Gebelik öncesi dönemde anne adayının vücut ağırlığı, gebelik öncesi dönemden itibaren beslenme alışkanlıkları ve gebelik süresince ağırlık kazanımı anne karnındaki bebeğin (fetüsün) sağlığını etkiler. Gebelik süresince hem yetersiz beslenme hem de aşırı beslenme fetüste metabolik bozuklukların riskini artırır. Özellikle hafif şişman veya obez olarak gebe kalmak ve gebelik süresince aşırı ağırlık kazanmak, gelişmekte olan bebeğin metabolizması ve doku gelişimini etkiler. Bu durumorganlarda kalıcı metabolik ve fizyolojik değişikliklere neden olur böylecebebeğin gelecek yıllarda obez olma riskini artırır.
Gebelikte yetersiz beslenmeciddi bir sorun!
Gebelik süresince beslenme, anne karnındaki bebeğin gelişimine etki eden en önemli faktörler arasında yer alır. Bazı kadınlar vücut imajı endişesi ile gebelik süresince kilo almaktan kaçınmaktadır. Çünkü gebelik süresince alınan kiloların doğum sonrasında kesinlikle verilemeyeceğikorkusunu yaşarlar. Bu endişe de ne yazık ki gebelik süresince yetersiz beslenmeye neden olur. Annenin yetersiz beslenmesi fetüsün de yetersiz beslenmesine yol açar. Fetüsün yetersiz beslenmesi ise düşük doğum ağırlığı ile sonuçlanır. Şaşırtıcı bir şekilde düşük doğum ağırlıklı bebeklerinyetişkin dönemde obez olma riskleri artar.
Gebelik döneminde yetersiz beslenme durumunun yetişkin dönem obezitesi riskini etkileyebileceği ‘cimri fenotip hipotezi’ ile açıklanmaktadır. Bu hipoteze göre fetüsün anne karnında yetersiz beslenmesi sonucu, organların gelişimi bu duruma adapte olmaktadır. Bu adaptasyon sonucunda bebeğin metabolizması az miktarda besin ile hayatta kalabilmeye alışmaktadır. Böylece doğum sonrası dönemde bebeğin yine az miktarda besin ile hayatta kalabilmesini ve büyümesinisağlamaktadır. Fakat günümüzde çocukların doğumdan itibaren aşırı besin alımı ile karşılaştıkları, erken yaşta fast food tarzı besinler ile tanıştıkları ve hazır paketli atıştırmalık besinleri çok fazla tükettikleri bilinmektedir.
Anne karnında yetersiz beslenerek doğumdan sonra aşırı beslenen çocukların büyüme hızının arttığı ve erken yaşta aşırı ağırlık kazanma eğiliminde oldukları gözlemlenmektedir. Ayrıca bebeklerin hızlı büyüyebilmesi için anneleri tarafından sürekli yemeklerini bitirmeye zorlanmaları da hızlı ağırlık kazanımını tetiklemektedir. Bu durum da çocukluk çağı obezitesi riskini artırmaktadır. Bu nedenle gebelik süresince ‘çok kilo alırım’ korkusu ile yetersiz beslenmenin, bebeğin sağlığını olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır.
Gebelikte aşırı besin alımı bebeğin sağlığını tehdit ediyor!
Günümüzde diğer bir sorun ise gebelik planlayan kadınların vücut ağırlığının normalin üzerinde olması veya gebelik döneminde ‘iki canlıyım’ düşüncesi ile aşırı ve sağlıksız beslenmesidir. Anne adayının obez olması veya normal ağırlıklı olmasına rağmen gebelik süresince aşırı ağırlık kazanması gelişmekte olan fetüsün sağlığını etkilemektedir.
Gebeliğe obez başlamak ve/veya gebelik süresince aşırı ağırlık kazanmak, fetüsün de aşırı ağırlık kazanımına neden olur. Anne karnındaki fetüsün büyümesinin hızlanması ve hızlı ağırlık kazanımı da yüksek doğum ağırlığı riskini artırır. Normal kilolu kadınlarla karşılaştırıldığında özellikle obez kadınlarda gebelik süresince aşırı ağırlık kazanımı, çocuklarda doğum ağırlığı ve vücut yağ kütlesini artırır böylece çocukluk çağı obezitesi riski artar.Yapılan önemli bir çalışmadagebeliğe obez başlayan kadınların çocukları 2-4 yaşına geldiklerinde, çocuklarda obezite riskinin 2 kat arttığı saptanmıştır.
Anne karnında aşırı beslenme ‘metabolik programlanma’ nedeni ile fetüsün metabolizmasını etkilemekte ve gelişmekte olanhücre ve organların yapısında kalıcı değişliklere neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar anne karnında fetüsün aşırı beslenmesinin doğum sonrası dönemde iştah artışının da bir nedeni olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumun doğum sonrası dönemde aşırı besin alımına, ve hızlı kilo artışına neden olabileceği söylenebilir.
Gebelikte normal ağırlık kazanımı ne kadar olmalı!
Gebelik süresince normal ağırlık kazanımı kadınların gebelik öncesindeki vücut ağırlığına göre değişmektedir. Gebelik planlıyorsanız vücut ağırlığınız ve boy uzunluğunuza göre beden kütle indeksinizi (BKİ) hesaplamanız gereklidir. BKİ’nizi,kilonuzu boyunuzun karesine bölerek hesaplayabilirsiniz.
‘Tıp Enstitüsü’ (IOM) önerilerine göre, gebelik öncesi zayıf kadınların (BKİ <18.5kg/m²) 12.5-18 kg, normal ağırlıklı kadınların (BKİ 18.5–24.9kg/m²) 11.5-16 kg, aşırı kilolu kadınların (BKİ 25.0-29.9kg/m²) 7-11.5 kg, obez kadınların (BKİ ≥30kg/m²) ise 5-9 kg arası ağırlık kazanmaları önerilmektedir. Gebelik süresince bu değerlerde ağırlık kazanımı anne ve bebek sağlığını korumaktadır. Bu değerlerin üzerinde veya altında ağırlık kazanımı ise yukarıda bahsedildiği gibi çocukta obezite riskini artırmaktadır.
Dikkat!
Gebelik döneminde yeterli ve dengeli beslenme bebeğin gelişimi için oldukça önemlidir. Gebelik öncesi dönemden itibaren kadınların yeterli ve dengeli beslenmesi ve vücut ağırlığı kontrolünün sağlanması çocukta obezite riskinin engellenebilmesi açısından önemlidir.
Gebelik boyunca annenin kazandığı ağırlığın ortalama 2-4 kg’ı yağ kütlesinden oluşmaktadır. Geriye kalan ağırlık ise amniyotik sıvı, bebeğin ağırlığı, kan hacminin artması gibi faktörlere bağlıdır. Bu nedenle normal ağırlık kazanan kadınların doğumdan sonra kilo veremem diye korkması yersizdir.
Bunun yanında,aşırı kilolu ve obez olan kadınların normal ağırlığa ulaştıktan sonra gebe kalmaları konusunda bilinçlendirilmeleri gereklidir. Buna ek olarak gebelik süresince uygun ağırlık kazanımının sağlanabilmesi için düzenli olarak vücut ağırlığı takibi yapılmalıdır.
Dr. Dyt. Seray Kabaran
seraykabaran@hotmail.com