Tip II Diyabet Yaşam Tarzı Değişikliği ile Önlenebilir!

Diabetes mellitus (diyabet) ve onunla benzer risk faktörlerini paylaşan diğer kronik hastalıklar, tüm Dünya için global bir sorun haline gelmiştir. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkerdeki yaşam tarzının değişmesi, özellikle tip 2 diyabet prevelansında hızlı bir artışa neden olmuştur. Yapılan çalışmalarda, 2009 yılında tüm dünyadaki diyabetli birey sayısının 285 milyon olduğu ve 2030 yılında bu rakamın 438 milyona ulaşması beklenirken, 2015 yılında 414 milyona ulaştığı gösterilmiştir. Prevelansın bu kadar hızlı ve kontrol dışı artmasının temel nedenleri olarak; nüfus artışı, yaşlanma ve kentleşmenin getirdiği yaşam tarzı değişikleri sonucunda gelişen obezite ve fiziksel inaktivite olarak belirtilmektedir.  Tip 2 diyabetin oluşumunun geciktirilmesi veya önlenmesi ile ilgili birçok çalışma yapılmaktadır. Klinik çalışmalardan elde edilen kanıtlara göre; beslenme, egzersiz ve orta düzeydeki ağırlık kaybı, yüksek riskli prediyabetik bireylerde dahi diyabet gelişimini geciktirmekte hatta önlemektedir. Yapılan çalışmalarda, prediyabetli bireylerde tip 2 diyabetin yalnızca sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile % 40-58 oranında önlenebileceği gösterilmiştir.

Amerikan Diyabet Derneği (ADA), diyabeti önlemek veya oluşumunu geciktirmek adına tıbbi beslenme tedavisinin çok önemli olduğunu bildirmiş, diyabetli  bireylerde kan glukoz regülasyonu için temel unsurlardan birinin beslenme olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca tıbbi beslenme tedavisinin, diyabete bağlı gelişebilecek komplikasyonlarda geciktirici veya önleyici etkisinin olduğu da ortaya konmuştur. Beslenme tedavisi olmadan, diğer tedavi yöntemleri ile metabolik kontrolün sağlanması oldukça zordur. Tip 2 diyabet hastalarının bazılarında, sadece tıbbi beslenme tedavisinin bile kan şekeri regülasyonunu sağladığı görülmektedir. Beslenme programı hastanın ihtiyaçları doğrultusunda bireysel olarak hazırlanmalı, programının başarıya ulaşması için, hastanın beslenme alışkanlıkları ve sosyo-ekonomik durumu dikkate alınmalıdır.

ADA yaşam tarzı değişikliği için beslenme önerilerinde, günde 130 g’ın altında olmayacak şekilde glisemik indeksi düşük karbonhidrat, dirençli nişasta, yüksek posa içerikli besinlerin tüketimini önermektedir. Az yağlı,  günlük doymuş yağ oranının % 7’nin altında olduğu, minimum düzeyde trans yağ asidi alımının sağlandığı ve günlük 200 mg’ın altında kolesterol alımının önerildiği beslenme programında, haftada iki kez balık tüketiminin sağlanması ve diyetteki posa miktarının 1000kkal için 14 gram kadar olmasının gerektiği vurgulanmaktadır. Bunlara ek olarak diyetle alınan tuz miktarının azaltılmasının, sebze ve meyve miktarının artırılmasının, yağı azaltılmış süt ürünleri kullanılmasının ve alkol miktarının azaltılmasının da olumlu etkileri belirtilmiştir. Aşağıda, diyabetik bireyler için tasarlanmış sağlıklı beslenme tabağı bulunmaktadır. Aslında bu tabak modeli sadece diyabetik bireyler değil, yeterli ve dengeli beslenmek isteyen tüm bireyler için tasarlanmış bir tabak modeli olarak kabul edilmektedir. Sonuç olarak, diyabetik bireylerin uygulaması gereken beslenme tarzı toplumdaki diğer sağlıklı bireylerden farklı olmadığını bir kez daha vurgulamakta fayda var.

 

Uzm. Dyt. Gözde Okburan