Kalp Damar Hastalıkları ve Beslenme

Kalp hastalıkları, aynı zamanda kardiyovasküler hastalık olarak bilinen, kalp ve kan damarlarını etkileyen çeşitli koşullar için genel bir terimdir. Kalp hastalıkları dünya çapında ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir. Risk faktörleri; değişmeyen ve değişebilen olarak 2’ye ayrılmaktadır.

Değişmeyen risk faktörleri;
– Yaş ( 50-60 yaş ),
– Cinsiyet ( Menapoz ve erkekler ),
– Kalıtım,
– Kişisel özellikler ( Stres vb. ).

Değişebilen risk faktörleri ;
– Obezite,
– Hipertansiyon,
– Hiperkolesterolemi,
– Sigara içmek,
– Fiziksel aktivitenin az olması,
– Düşük HDL değeri ve yüksek LDL değeri,
– Trigliseridin yüksek olması,
– Fazla alkol tüketimi.

Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinden kalp ve damar hastalıkları tüm ölüm nedenleri arasında ilk sıradadır. Sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, sigara kullanımı ve aşırı alkol kullanımı gibi dört temel risk faktörüne yönelik koruyucu önlemlerle azaltılabilir bir durumdur. Toplumda yüksek risk altında olan kişilerin saptanması ve bunların tedavisi kalp damar hastalıkları sıklığının azaltılmasında yarar sağlayacaktır.

Kalp damar hastalıklarında korunmada beslenme;
– Beslenmenizde yağı azaltın. Yağ içeren besinler aynı zamanda vücudun ihtiyacı olan diğer besin ögelerini de içerdiği için yağa ihtiyacımız vardır. Ancak sağlık açısından bakıldığında koruyucu olması açısından diyette yağ miktarını ( enerjinin %25-30) azaltmak yararlıdır. Yediğiniz tüm besinlerin yağ miktarını dikkate alın. Çok fazla yağ içermeyen sağlıklı bir diyeti sebze ve meyveler, tahıllar, yağsız kırmızı et, derisiz kanatlı hayvan etleri, balık ve düşük yağlı besinlerle oluşturabilirsiniz. Süt ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olanlarını tercih edin. Yağı azaltılmış süt ve süt ürünlerinin bileşiminde diğer besin ögeleri açısından hiç fark olmadığı için bu ürünler tercih etmek koruyucu olmak açısından önemlidir.
– Beslenmenizde balığa daha çok yer verin. Haftada en az 2 kez tüketilmelidir.
– Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin. Sebze ve meyvelerin yağ içeriğinin düşük olmasının yanı sıra posa içeriğinin de yüksek olması kalp damar sağlığını korumada olumlu etki yapmaktadır. Çünkü bazı meyve ve sebzerlerin bileşiminde bulunan suda çözünür posa, kolesterol düşürücü etkiye sahiptir.
– Yağsız dana, koyun eti ile derisi alınmış kanatlı hayvan etlerini tercih edin. Hayvanın sırt bölgesinden alınan ve görünür yağı ayrılabilen etler daha az yağlıdır. Yağsız et, görünür yağları ayrılmış olmasına rağmen hem yağ hem de kolesterol içerir ancak diğer yağlı etlere göre yağı az olduğu için tercih edilir.
– Tam tahılları ve ürünlerini tercih edin. Günlük enerji gereksiniminizin büyük bir kısmını karbonhidrattan zengin besinlerden karşılarsanız yağ alımınızı azaltmış olursunuz. Ancak burada özellikle kompleks karbonhidratları (kahvaltılık tahıl ürünleri, kepekli, yulaflı ekmekleri, bulgur, makarna, pirinç gibi nişastalı besinler vb.) tercih etmeye çalışın. Yulaf gibi tahıllar çözünür posa da içerdiği için kan lipitlerini düşürücü etkisi vardır.
– Yemeklerinizde katı yağları az kullanın. Yemeklerinizde margarin, tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı gibi doymuş yağlar yerine bitkisel sıvı yağları ( zeytinyağı, ayçiçek yağı, soya, kanola yağı vb.) tercih edin.
– Satın aldığınız besinlerin etiketleri üzerindeki yağ miktarlarını kontrol edin. Çoğu besinin etiketi üzerinde bulunan besin ögeleri tablosunda enerji, yağdan gelen enerji, toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol miktarlarını okuyun. Ayrıca etiketler üzerinde “az yağlı” veya “yağsız” ifadelerine de dikkat edin. Bu bilgiler alışverişleriniz sırasında size yardımcı olacaktır.
– Yemek hazırlama yöntemlerinizi değiştirerek lezzette herhangi bir eksiklik olmaksızın yemeklerinizdeki yağ miktarlarını azaltabilirsiniz. Örneğin besinleri kızartmak yerine, fırında kızartma, haşlama, ızgara, buharda veya mikrodalga fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.
– Kuru baklagillere daha çok yer verin. Kuru baklagiller yağ, doymuş yağ ve kolesterolden fakir kompleks karbonhidratlar ile posadan zengin bitkisel protein kaynağı besinlerdir. Bu özellikleri nedeni ile kan kolesterolünü düşürücü etkileri vardır. Haftada 2 kez kurubaklagillerin kullanımı, kepekli, yulaflı ekmeklerin, tam tahıllı kahvaltılık gevreklerin tercih edilmesi günlük posa tüketiminizi artırmanıza yardımcı olur.
– Diyet lif tüketiminin kandaki kolesterol seviyesini %20’den fazla düşürdüğü ortaya konmuştur. Bu nedenle diyet lif tüketimi özellikle kalp-damar hastalıkları riskinin azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır.

Dyt. Mualla Seray Birikim

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir