Sevgili okurlar bu ay sizlere kalp hastalıklarında beslenmenin öneminden bahsetmek istiyorum.
Kalp damar hastalıklardan ölümler, erişkinlerde en önemli ölüm nedeni haline gelmiştir. Yapılan projeksiyonlar, önümüzdeki yıllarda bu sorunun katlanarak büyüyeceğini göstermektedir. Ülkemizde de bu sorun katlanarak devam etmektedir. Kardiyovasküler hastalığın en önemli nedeni olan aterosklerotik damar hastalığına yol açan mekanizmalar günümüzde iyi tanımlanmıştır. Ateroskleroz, çeşitli risk faktörlerine yanıt olarak damarda gelişen inflamatuar bir süreçtir. Ateroskleroza yol açan risk faktörlerinden dislipidemi ve obezite kişinin beslenmesi ile yakından ilgilidir. Dolayısıyla hastalığın önlenmesinde beslenmenin önemi büyüktür.
SAĞLIKLI BİR KALP, SADECE KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN DEĞİL, AYRICA ŞİMDİ VE İLERİKİ YAŞLARINIZDA HAYATIN TADINI ÇIKARMAK İÇİN YETERLİ ENERJİYE SAHİP OLMANIZ AÇISINDAN DA ÖNEMLİ !
KİMLER KALP HASTALIĞINA YAKALANIR?
Herkes kalp hastalıklarına yakalanabilir. Çünkü bu riski arttıran birçok faktör (risk faktörleri) bulunur. Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme, stres, yüksek kolesterol düzeyleri, fazla kilolar, şeker hastalığı, yaş, cinsiyet ve genetik faktörler, kalp hastalığına yakalanma riskini arttırır. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artar. Risk faktörlerinden bazıları, örneğin artan yaş, değiştirilemeyecekken, birçoğuna müdahale edilebilir. Bu faktörlerden mümkün olduğunca çoğunu kontrol altına alabilmek gerekir.
Aşağıdaki tavsiyeler kalbinize iyi bakmanıza yardımcı olur. Unutmayın, herşeyi birden değiştirmeye çalışmayın; küçük ama emin adımlarda ilerlemelisiniz!
FAYDALI TAVSİYELER
Yaşam biçimi faktörleri
– Sigarayı bırakın
– Rahatlamaya ve hayatın tadını çıkarmaya zaman ayırarak stresle başetmenin yeni yollarını keşfedin
– Daha hareketli olun – her gün 30 dakikalık fiziksel aktiviteyi hedefleyin
– Sağlıklı bir kiloyu korumaya çalışın
En önemli adımlardan biri sağlıklı beslenme
– Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin.Etten görebildiğiniz yağları ve tavuğun derisini ayırın. Beyaz et ağırlıklı beslenmeye özen gösterin.
– Daha az hazır bisküvi, pastane ürünü ve kek tüketin.
– Doymamış yağ oranı yüksek yağları kullanmaya özen gösterin. Yemek pişirirken, katı yağlar yerine, ayçiçek yağı, mısırözü veya zeytinyağı gibi bitkisel yağları tercih edin. Pişirme şekli olarak ızgara veya haşlamayı tercih edip, kızartmalardan uzak durun.
– Yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt, ve az yağlı peynir gibi, düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin.
– Düzenli olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon, sardalya, ton – konserve şeklinde de olabilir) tüketmeye özen gösterin.
Omega yağ asitlerinin 1980 li yıllarda balıkta bulunuşu ve keşfi ile yapılan çalişmalar kalp hastalıklarının, olduğu kadar romatizma gibi başka hastalıkların da bu yağ asitleriyle tedavisi yoluna gidilmiştir. Sonuç olarak balık yağı ayrıca ,iyi kolesterolü yükseltirken ,kötü kolesterolün ön maddesi olan trigliseridleri düşürmektedir. Balıktaki yağlar kalpteki ritim bozukluklarını önlemekte ,kan hücrelerinin birbirine yapışmasını ve pıhtılaşmada rol oynayan fibrinojen adlı maddeyi azaltmaktadır.
– Günde en az 5 porsiyon, değişik renklerde sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin.
– Haftada 2defa kurubaklagil tüketmeye dikkat edin.
– Tam tahılların kalp ,şeker,yüksek tansiyon , bazı kalınbağırsak hastalıklarında korunmada
özellikle içerdikleri lif ,folik asit ,niasin,selenyum,lesitin,magnezyum,kalsiyum,fosfor, potasyum,ve demirden kaynaklanmaktadır. Özellikle yulaf kepeğinin safra asitlerinin barsaklardan emilimini önleyerek kolesterolü düşürdüğü bulunmuştur. Buğday ve pirinç kepeğinin de kolesterol ve tansiyon düşürücü etkisi yine yapılan çalışmalarla tespit edilmiştir.
– Diş çürümelerine de neden olduklarından, daha az şeker ve şekerli yiyecek tüketin. Şekeri tamamen kesmemeli, fakat küçük miktarlarda tüketmeye özen göstermelisiniz. Şekersiz içecekleri tercih edip, daha az şeker, çikolata ve puding tüketmeli, ve yiyecek ve içeceklerinize şeker eklemekten mümkün olduğunca kaçınmalı veya şeker yerine tatlandırıcıları kullanmalısınız.
– Günde 1,5 litre sıvı almayı hedefleyin. Su tüketiminizi arttırın ve ayrıca meyve suyu ve süt de için. Alkolü mümkün olduğunca tüketmeyin veya ölçülü tüketin.
– İşlenmiş et, peynir ve aburcuburlar gibi fazla kalorili yiyeceklerden kaçının ve yemek pişirirken veya sofrada yemeğe eklediğiniz tuz miktarını azaltın. Yemeklerinize tat vermesi için tuz yerine baharatlardan faydalanın.
– Sağlıklı bir seviyeyi koruyabilmek için, kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettirin.
SONUÇ OLARAK SAĞLIKSIZ BESLENME VE HAREKETSİZ YAŞAM KALBİ HIZLI YAŞLANDIRIYOR !
Uz. Dyt. Hidayet AĞÖREN