Okul Öncesi Dönemde Beslenme Eğitiminin Önemi

Toplumların sağlıklı gelecekleri için temel, sağlıklı yetişmiş çocuklardır. Beslenmenin önemi, anne karnında başlayarak yaşlılığa kadar tüm hayatımız boyunca devam eder. Çocukluk döneminde özellikle ‘’oyun çocuğu’’ veya ‘’okul öncesi dönemi’’ olarak isimlendirdiğimiz 1-6 yaş tüm hayatımız boyunca sahip olacağımız özellikler açısından en önemli dönemdir. Okul öncesi, tüm hayatımız boyunca en duyarlı olduğumuz ve beslenme alışkanlıklarının temelinin oluşturulduğu bir dönemdir. Çocukluk çağında sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olamamış bireyler yetişkin çağda bu alışkanlıklarını sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla değiştirebilmek için zorlanıyorlar.

 

Beslenme eğitimi,  yeterli ve dengeli beslenme ile ilgili ortaya çıkan sorunların engellenebilmesi için çok önemlidir. Araştırmalar yetersiz ve dengesiz beslenmiş çocukların hem fiziksel hem de mental yönden geri olduklarını ortaya koymuştur. Hayatımızda beslenmenin çok büyük bir yeri olduğundan dolayı küçük yaşlarda beslenme eğitimi verilmesi yetişkin dönemde bilinçli bireylerin yetişmesine neden olur. Günümüzde yetersiz ve dengesiz beslenme nedeniyle görülme sıklığının arttığı şişmanlık, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik hastalıkların nedenlerinden en önemlisi beslenme konusunda ki bilgisizliktir.

 

Beslenme eğitimi sonucunda çocuğun beslenme davranışları olumlu yönde değişmeli, besin seçimleri ve besinlerle ilgili bilgisinin artması gerekmektedir. Beslenme eğitimi almış bir çocuk sağlıksız besinlerin zararını bilecektir ve tüketmek istemeyecektir. Beslenme eğitimi, özellikle bazı sağlıksız beslenme alışkanlıklarını azaltarak, çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve davranışlarını geliştirir.

 

Günümüzde okul öncesi dönemde eğitim alan çocukların sayısı artmaktadır. Böylece okul öncesi eğitim kurumlarının beslenme alışkanlıkları üzerine önemi fazladır. Okul öncesi eğitim kurumları çocuklara sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmenin önemini aşılamalıdır. Birçok araştırma sonucunda sebze ve meyvenin daha fazla servis edildiği kurumlarda ki çocukların sebze ve meyve tüketimi diğer çocuklara oranla daha fazladır. Çocuklar, okul öncesi eğitim kurumlarında arkadaşları ile birlikte oldukları zaman evde tüketmedikleri bir yemeği okulda tüketebiliyorlar. Çocukların sevmedikleri besinleri keyifli ortamlarda daha kolay öğrenip tüketebildikleri tespit edilmiştir. Okul öncesi eğitim kurumlarında beslenme eğitimi verilmesi çocukların beslenme alışkanlıklarına olumlu müdahale edebilmek için uygulanan en popüler yöntemdir. Ailenin bu eğitimin bir parçası olması bu müdahalenin daha etkili olmasını sağlamaktadır. Çünkü aile çocuğun tüketecekleri yiyeceklerin planlanması, satın alınması, hazırlanmasından sorumludur. Ayrıca ebeveynlerin beslenme ile ilgili kendi bilgi, davranış ve tutumları da çocuğun beslenme davranışının gelişmesinde önemlidir.

 

Okul Öncesi Çocuklarının Beslenme Davranışları ve Öneriler;

  • Besinlere karşı belirli ve kesin tavır koymaya başlarlar. Besin grupları arasında en az sebzeleri severler. Birçok sebzeyi sevmiyor ve yemiyor diye çocuğa kızmak doğru değildir. Sınırlı da olsa yediği birkaç sebze ve meyve, sebze ve meyve grubundan alması gerekken besin öğelerini karşılamaya yeter. Ebeveynler, sebzeleri çocuklara sunarken pişirme şekli ve servisine özen göstermelidir.
  • Besinleri karışık olarak tüketmekten hoşlanmazlar, besini tanıyabilecekleri şekilde görmek isterler ve besinler elleri ile yiyebilecekleri şekilde olursa daha çok severler.
  • Okul öncesi dönem çocuğu besin seçicidir. Her besini iştahla yemez ve sevdiği besinler oldukça sınırlıdır. Aile çocuğun sevmediği yemekleri sofraya koyarak onun görmesini ve öğrenmesini sağladığı sürece, çocuk kendiliğinden yemeği tatmak isteyecektir.
  • Et, bu yaşlarda büyük parçalar halinde tüketilemez. Bu nedenle genellikle kıyma şeklinde kullanılır. Etler büyük parça olarak pişirilirse, çocuğa verilirken çok küçük parçalara bölünmelidir.
  • Yemek yerken çocuklara ısrarda bulunmamalıdır ve yemek ile ilgili cezalar verilmemelidir. Israr edilen çocuk kendisi yemek yemeyi öğrenemez.
  • Yemek öncesi su içen çocuğun iştahı baskılanmış olabilir, bu durumda çocuk yemeğini daha uzun sürede tüketir. Sabırlı ve anlayışlı olunmalıdır.
  • Yemek piştikten hemen sonra çocuğa verilmemelidir. Bir kere ağzı yanan çocuk yemeğe karşı isteksizlik geliştirebilir. Çocuğun önüne konulan besin ılık olmalıdır.

 

Unutmayınız ki küçüklüklerinde doğru alışkanlıklar edinememiş kişilerin yetişkinliklerinde bu alışkanlıklarından kurtulması çok zor olmaktadır. Bu neden bu dönemde verilecek eğitim büyük önem taşır.

 

Dyt. Mualla Seray Birikim