[vc_row][vc_column][vc_column_text]
Balık, protein içeriği zengin bir besindir. Bunun yanı sıra vitamin ve mineraller açısından da zengindir. A, D, B grubu vitaminlerini (B1, B2, B3, B6, B12) ve iyot, fosfor, selenyum, kalsiyum, magnezyum, çinko minerallerini içermektedir.
Toplumumuzda tavuk ve kırmızı et tüketimi yaygındır. Fakat balık tüketimine yeterince önem verilmemektedir. Sağlıklı yaşam için, yeterli ve dengeli beslenmede haftada 2 gün balık tüketmeye özen göstermeliyiz.
Balıkları diğer etlerden ayıran en önemli bileşeni, çoklu doymamış yağ asitlerini içermesidir.
Balığın enerji değeri içerdiği yağ oranına göre değişmektedir. Yağlı balıkların enerji değeri daha yüksektir.
Balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine destek olmaktadır.
Yapılan çalışmalarda balık ve çoklu doymamış yağ asitleri tüketiminin alzheimer riskini azalttığı gösterilmiştir.
Vücudumuz çoklu doymamış yağ asitlerinden biri olan Omega 3’ü üretemediği için besinlerle almamız gerekir. Balık çok iyi bir Omega 3 kaynağı olup, en çok somon, ringa, uskumru, sardalya, hamsi ve ton balığında bulunmaktadır.
Omega 3 yağ asitleri, zihin gelişimi için önemlidir. Özellikle çocukların yeterli miktarlarda balık tüketmesi, dikkat dağınıklığını azaltabilmekte, IQ seviyelerinde artış görülebilmektedir.
Omega 3, kanser oluşumunu engellemeye yardımcı olmaktadır. Bilimsel çalışmalarda balık tüketiminin yüksek olduğu ülkelerde, yüksek olmayan ülkelere göre kolerektal (kalın bağırsak), prostat ve meme kanser oranlarının daha düşük olduğu belirtilmektedir.
Vücudun Omega 3 yağ asidine olan ihtiyacı anne karnında başlamaktadır. Hamilelik döneminde hem bebeğin beyin ve görme fonksiyonlarındaki gelişimin sürdürülmesi, hem annenin sağlığı için balık tüketimi önem taşımaktadır.
Balık, kalp ve damar sağlığını korumaktadır. Yapılan çalışmalarda kırmızı et yerine balığı daha sık tüketen toplumlarda koroner kalp hastalığına yakalanma riskinin daha az olduğu görülmüştür.
İyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL’yi artırmakta, trigliserit ve LDL (kötü huylu kolesterol) düzeylerinin de düşmesine yardımcı olmaktadır.
Özellikle kış mevsiminde güneşten fazla yararlanamadığımız için yeterli D vitamini alınamamaktadır. Oysa D vitamini, kemik ve diş sağlığı için çok önemlidir. Somon, ton, uskumru gibi yağlı balıklar, D vitamini açısından iyi bir kaynaktır.
Balığın taze olduğunu nasıl anlayabiliriz? Gözlerinin parlaklığı ve canlılığı, solungaçların kırmızı ve pembe renkte oluşu, pulları ve yüzgeçlerinin diri, derisinin ise gergin olması balığın tazeliğini göstermektedir.
Yağlı balıklar ızgara ya da fırınlama yöntemiyle, yağ miktarı düşük balıklar ise buğulama yöntemiyle pişirilmelidir. Kızartma yöntemi balığın besin değerlerinin azalmasına neden olduğu için tercih edilmemelidir.
Yararları saymakla bitmeyen balığı mümkün olduğunca haftada 2 kez tüketmeye özen gösterelim.
Dyt. Gaye Taşkentli
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]