Ara Öğünün Kilo Kontrolündeki Önemi

Uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek için yeterli ve dengeli beslenme yaşam tarzı haline getirilmelidir. Yeterli beslenme; vücudun gerek duyduğu enerjiyi, besin öğelerini ve diğer  maddeleri yeteri kadar vücuda almaktır. Dengeli beslenme ise; besin öğeleri olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral ve suyu birbirlerine  ve öğünlere göre dengeli bir şekilde tüketilmesidir.Yeterli ve dengeli beslenme tüm besin gruplarının gün içerisinde yeterli miktarda alınması ile gerçekleşmektedir. Yeterli ve dengeli beslenme kavramında 3 ana, genelde 3 ara toplam 6 öğün bulunmaktadır.

Peki Ara Öğün Ne Sağlar?

Ara öğünler iki ana öğünün arasındaki uzun süre açlıklarını böler ve sıradaki ana öğünde aşırı besin tüketiminin önüne geçer, aynı zamanda normal bir ana öğünden 2-3 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar, kişi kendini aç hissetmeye  ve yeni bir öğün ihtiyacı duymaya başlar. Bu açlık kriziyle buzdolabına gider ve basit karbonhidrat dediğimiz (şeker, şekerleme, çikolata vs.) ürünleri tüketmeye ihtiyaç duyar. Fakat normal bir ana öğünden 1.5-2 saat sonra meyve, badem, ceviz, fındık, yoğurt veya kompleks karbonhidrat dediğimiz galeta, grisini, ekmek gibi yiyecekler tüketildiği bir ara öğün kişinin hem erken acıkmasını önler hem kan şekerinin düşmesini engeller hem de bir sonraki öğünde aşırı kalori tüketilmesini önler. Ayrıca ara öğün alışkanlığı olan kişilerin sık beslenme alışkanlığı olduğundan metabolizma hızı da artar. Metabolizma hızının artmasına bağlı olarak da kilo kaybı artar.

Ara Öğün Yaparken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Ara öğün yaparken seçilecek besinler çok önemlidir. Şekerli, tuzlu ve yapay olan yiyecekler tercih edilmemelidir. Ara öğünlerde şekerli besinler tüketildiği zaman kan şekeri ani yükselecek ve sonrasında da ani düşüşler yaşanacaktır. Bu yüzden karbonhidrat içeren besinlerin yanında protein kaynağı olan süt, yoğurt, peynir gibi besinlerin tüketilmesi yararlıdır.

Ara öğünlerde posa içeriği yüksek besinleri  tercih etmek, midede daha uzun süre kalarak tokluk hissini arttırdığı gibi kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıkları riskini azaltmak için oldukça önem taşımaktadır.

Posası yüksek olan besinler; kabuğu soyulmamış meyveler, çiğ sebzeler ve tam tahıllı ürünlerdir.

Dyt. Hüseyin Sencar