Kalsiyum vücutta en fazla bulunan önemli minerallerden biridir. Kalsiyumun %99’u kemik ve dişlerde bulunurken, geriye kalan %1’lik kısmı vücut sıvılarında ve yumuşak dokularda bulunmaktadır.
Kalsiyumun başlıca görevi kemik ve dişlerin sağlığını koruması ve gelişimini sağlamasıdır. Bu önemli görevine ek olarak kalsiyum, sinir uyarılarının taşınması, kas hareketlerinin gerçekleşmesi ve kanın pıhtılaşması için gerekli bir mineraldir. Ayrıca kalp kasının kasılmasını sağlayarak kalbin düzenli atmasını sağlamaktadır.
Büyümenin hızlı olduğu çocukluk ve ergenlik döneminde kemik yapımı hızlı olmaktadır. Bu yüzden bu dönemlerde kemik gelişimi için yetişkinlere göre daha fazla kalsiyum alınması gerekmektedir.
Kalsiyum ihtiyacı, daha doğmadan önce anne karnında başlamaktadır. Hamilelik döneminde yeterli miktarda kalsiyum alınmadığında bebeğin gereksinimi annenin kemiklerinden sağlanır ve sonraki dönemde annenin sağlığı olumsuz etkilenir.
Otuz yaşına kadar kemik yapımı yavaşlayarak sürmektedir. Otuz yaşından sonra ise kemiklerdeki yıkım yapımın önüne geçmeye başlamaktadır. Erkeklerde yıkım kadına göre daha yavaştır. Kadınlarda özellikle menopozdan sonra hızlı kemik kaybı olmaktadır. Bu nedenle kalsiyum alımı önem taşımaktadır.
Kalsiyumun idrar yoluyla atılmasını artırdığı için fazla sodyum, protein ve kafein alımından kaçınılmalıdır.
Aşırı posa ve çinko alımı kalsiyum emilimini azaltırken, D vitamini, C vitamini ve laktoz kalsiyum emilimini artırmaktadır.
Paratiroid hormonun bozukluğu, kronik böbrek hastalığı, D vitamini eksikliği, sigara içilmesi, aşırı alkol kullanımı, hareketsizlik gibi nedenler kanda kalsiyum düzeyinin düşük olmasına sebep olmaktadır.
Kemiklerin kalsiyum depolayabilmesi için D vitaminine ihtiyaç vardır. Kalsiyumu yeterli miktarda karşılasak da D vitaminini yeterli almadığımızda kemik sağlığı ile ilgili problemler ortaya çıkmaktadır. D vitaminin temel kaynağı güneş ışığıdır. Somon, sardalye, uskumru gibi yağlı balıklar, karaciğer ve yumurta sarısı D vitaminin iyi kaynakları arasında yer alır.
Yetersiz kalsiyum alımı, kas kramplarına, istemsiz kas kasılmalarına, uykusuzluk, sinirlilik, kemik ağrıları, diş çürümesi, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, osteoporoz (kemik erimesi), osteomalasia (kemiklerin yumuşaması) hastalığının oluşmasına ve böbrek taşı riskinin artmasına neden olmaktadır. Çocuklarda ise büyümede gerilik, raşitizm (kemik zayıflığı) gibi sorunlar görülmektedir.
Kalsiyumun gereğinden fazla alınması ise, böbrek işlevlerinin bozulmasına, demir, çinko, magnezyum gibi bazı minerallerin emiliminin engellenmesine neden olmaktadır.
En iyi kalsiyum kaynakları süt ve süt ürünleridir. Kalsiyumun iyi kaynakları pekmez, susam, yağlı tohumlar (fındık, fıstık vb.), yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kuru meyvelerdir. Orta derece kaynakları yumurta, portakal, limon, çilek gibi besinlerdir.
Sağlığımız için kalsiyum içeren besinler tüketelim.