Yeterli ve Dengeli Beslenmede Sütün Yeri

Sağlığın yaşam boyu korunması için yeterli ve dengeli beslenmede süt ve süt ürünleri tüketimi büyük önem arz etmektedir . İçerdiği besin öğeleri sayesinde yeterli ve dengeli beslenmede önemli yeri olan süt ve süt ürünleri hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde elzemdir. Birçok çalışmada kronik hastalıklar ile süt tüketimi arasında ilişkiler gösterilmiş olsa da konu ile ilgili yoğun çalışmalar sürmektedir. Bilimsel çalışmaların şu ana kadar öngörüleri, aslında sütün içerisinde bulunan kalsiyum besin öğesi desteği almak yerine (eczanelerden alınan supleman), besin olarak süt tüketmenin hastalık ve sağlık açısından daha etkin olduğu gösterilmektdir.

SÜTÜN BİLEŞİMİ

İnsan hayatında sütünü tükettiği hayvanlar arasında;manda, koyun, keçi, inek, deve gibi birçok hayvan bulunmaktadır. Sütün besin öğesi içeriği elde edildiği hayvan türüne göre farklılık göstermektedir. Ortalama %88’i su olan inek sütü 100’den fazla farklı bileşen içermektedir. Süt ve süt ürünleri; protein, kalsiyum, fosfor, A vitamini, bazı B vitaminleri (özellikle riboflavin, B12 ) için iyi bir kaynaktır. Buna ek olarak, mevsimsel değişim, fizyolojik etkenler, hastalık durumu gibi birçok etken hayvanın sütünün besin öğesi içeriğini etkilemektedir. Yapılan araştırmalarda ilkbahar ve sonbahar arasındaki besin değerlerinin istatistiksel olarak anlamlılık gösterdiği bildirilmiştir. Süt’ün protein, yağsız kuru madde ve kül içeriklerinin sonbahar döneminde, yağ miktarının ise ilkbahar döneminde daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

Süt Tüketimi için Öneriler

Sağlıklı bireylerin yeterli ve dengeli beslenmesi için tüketilmesi önerilen süt miktarı yaş, cinsiyet ve fizyolojik duruma (büyüme ve gelişme dönemi, gebelik, emziklilik, yaşlılık) göre değişiklik göstermektedir. USDA Besin Piramidi’nde yetişkin sağlıklı bir birey için süt ve süt ürünleri grubundan günde 2 -3 porsiyon (200-400 ml) tüketilmesi önerilirken; Ulusal Süt ve Süt Ürünleri Konseyi’nin yayınladığı Beslenme Rehberi’nde 2-4 (400- 800 ml) porsiyon ve Türkiye’ye Özgü Beslenme Rehberi’nde yetişkin bireylerin 2 porsiyon (bir porsiyon: bir orta boy su bardağı (200 ml), çocuklar, adolesan dönemi gençler, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 (600- 800 ml) porsiyon tüketmeleri önerilmektedir.

SÜT VE KRONİK HASTALIKLAR İLE İLİŞKİSİ

Süt ve Osteoporoz İlişkisi

Osteoporoz; kemik yoğunluğunda azalma ile karakterize, özellikle vertebra ve femur kırıklarında neden  olan, sistemik bir kemik hastalığıdır. Kemik yoğunluğu, genetik ve hormonal ve buna ek olarak beslenme ve fiziksel aktivite faktörlerin bütününden etkilenmektedir. Kemik sağlığı için özellikle beslenme büyük öneme sahiptir. Kemik yoğunluğu açısından elzem olan temel besin öğeleri kalsiyum, fosfor ve D vitamini olup kaynakları süt ve süt ürünleridir.

Süt ve Hipertansiyon İlişkisi

Kalsiyum ile hipertansiyon arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için yapılan birçok bilimsel çalışma bulunmaktadır. Beslenme açısından süt ve süt ürünleri tüketiminin kan basıncı üzerine etkileri dikkatleri çekmiştir.Kalsiyum, magnezyum ve fosforun az tüketimi bireysel veya toplumsal olarak arteriyel kan basıncı artışı ve hipertansiyon görülme durumu ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Günlük optimal düzeyde kalsiyum alımının özellikle kan basıncını azaltıcı dolayısıyle kardiyovasküler hastalıklara karşı da koruyucu bir unsur olduğu gösterilmektedir.

Süt ve Kanser İlişkisi

Süt ve kanser ilişkisi ise biraz karşık olmak ile birlikte aslında sütün kendisinin kanser yapma özelliğine sahip olmadığı ancak ÖNERİLENİN ÜZERİNDE kalsiyum alımının 1,25- dihydroxy vitamin D3’ün (D vitamininin aktif formu) baskılandığı gerekçesi  ile sütün prostat kanserini kesin olmamakla birlikteartırabileceği  gösterilirken özellikle yine sütün bileşiminden ötürü kolon kanserinekarşı koruyucu olduğu bildirilmiştir. Sonuç olarak, yeterli ve önerilen düzeyde tüketilen kalsiyum’un aslında kanser oluşumuna karşı olumsuz değil aksine koruyucu özellikleri mevcuttur.

Süt ve Obezite İlişkisi

Süt ve obezite arasında oldukça güçlü bir ilişki olduğu ve özellikle süt ve dolayısıyle kalsiyum tüketimi yeterli olan kişilerin kilo kontrolünün daha kolay olduğu ve kişileri kilo veriminin daha fazla olduğu bildirilmiştir. Süt ve obezite arasındaki fizyolojik mekanizma ise iki şekilde açıklanmıştır; diyet kalsiyumu yağ asitleri ile sabun oluşturarak lipit sindirimi sırasında oluşan yağ asitlerinin emilimini etkilemekte ve/veya diyet kalsiyumu safra asitlerini bağlayarak sindirilen yağ miktarını azaltarak enerji alımını dolaylı olarak azaltmaktadır.

Uzm. Dyt. Gözde Okburan