Bayramlar aile bireyleri ile bir araya geldiğimiz, mutluluk ve sevgi dolu sofraların kurulduğu harika günlerdir. Bu güzel sofralarla birlikte özellikle Kurban Bayramı’nda şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra et tüketimi de artmaktadır. Özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar,böbrek hastalığı, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Tabii ki herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylerin de Kurban Bayramında da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine dikkat etmesi gerektiği unutulmamalıdır. Porsiyon kontrolüne, besin gruplarının dengeli dağılımına, doğru yiyecek seçimine dikkat etmek gerekmektedir.
Etler sindirimi zor olan besinlerdir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açabilir. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli “kanserojen maddelerin” oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Et mangalda pişirilecekse kömür ve et arasında 15 cm kadar mesafe olmasına dikkat edilmelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Et ile pişen yemeklere dışarıdan yağ ilave etmemek gerekmektedir.
Kırmızı et iyi kalitede hayvansal kaynaklı protein yanında minerallerden demir, çinko, fosfor, magnezyumdan, vitaminlerden de B12, B6, B1 ve A vitamininden zengindir.
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet (şeker hastalığı) ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı’nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalıdır. Yağsız etlerde kolesterol içeriği 50-60 mg/100g et sınırındadır. Yağsız bir etin bir porsiyonu, günlük maksimum alınması önerilen kolesterolün (300mg/gün) yaklaşık %20-30 kadarını sağlamaktadır.
Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen hayvanlardan insanlara tenya, salmonella, tüberküloz bulaşma riski yüksektir. Kesilen etlerin korunması ve saklanması insan sağlığı açısından çok önemlidir. Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre (4-6 ay) etler saklanabilmektedir.
Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, güneş altında veya sıcak ortamda çözdürülmemeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin, “oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil”, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme, güneşte bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır.
Etlerin yanında bulgur veya esmer pirinç, asitli ve şekerli içecekler yerine de ayran,yoğurt,cacık tercih edilmelidir. Bayram ziyaretlerinde meyve suları yerine açık çay ve bitki çayları, hamur tatlıları yerine ise de sütlü tatlılar veya meyveler tercih edilmelidir.
Tüm çabalarınıza rağmen beslenmenizde düzensizlik yaşamışsanız ve eğer önerilere tam olarak uyamadıysanız bayram sonrasında mutlaka sağlıklı beslenmeye özen göstermelisiniz. Eğer nasıl dikkat edeceğiniz konusunda sorularınız varsa lütfen diyetisyenden bilgi almayı ihmal etmeyiniz.
Sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.
Uzm. Dyt. Hidayet Ağören